Büyümek öyle çok da matah bir şey değil Ozan!

Hiçbir zaman aylar öncesinden doğum günü planları yapan coşkuyla doğum gününü kutlayan parti kızı olamayacağım sanırım. Doğum günleri coşkuyla kutlanmak için fazla dramatik bence. Ama her doğum gününü iple çeken, devranın bu sefer kesin döneceğinden -ama kesin döneceğinden- emin olan, her defasında yersiz beklentilere giren, yersiz beklentilere girdiğinin "yersiz" özfarkındalığından memnuniyetsiz o doğum günü kızı olabilirim.

Uzun Yol

İnsan uzun yolda düşünecek çok fazla şey buluyor. Bir de banyoda kararmış derz aralarını temizlerken ama konumuzun ne derz dolgularıyla bir alakası bulunmaktadır ne de bu bir derz temizleyici reklamıdır. Ne diyordum? Uzun yolun düşündürdükleri! Mesela palyaçoluk yaparken şirinlik olsun diye balon vermeye yeltenip yanlışlıkla travma yaşattığım çocuk hala palyaçolardan korkuyor mudur? Ya da bana

Bi’Yazar| Sazım Çalınır

Araya aylar girmiş buralara uğramayalı. Aylar geçmiş, sosyal mesafeli bir yazı devirmiş, buzluk köy ganimetleriyle doldurulmuş ve nihayet sonbahar kapıya dayanmış. Yazın bitişiyle hüzünlenmeyen güz aşıkları vardır elbette. Esasen çocukken ben de sonbaharın gelişiyle mutlu olurdum. Sonbahar demek köyden eve dönüş, eve döndüğümde her şey yerli yerinde olsa dahi bir şeyleri değişmiş gibi bulmak, annemle

Bi’Okur| Körlük Kitabının Düşündürdükleri

Körüz ama kırmızıyı, maviyi, yeşili göremediğimizden değil; insanlara ten renklerine göre muamele yaptığımız için, tek farkın kararmış ve bembeyaz kalmış iki kalp arasında olduğunu anlamadığımız için, Körüz ama komşularımızı göremediğimizden değil; yolda karşılaştığımızda selam vermemek için başımızı önümüze eğdiğimiz için, hemen oracıkta, iki adımlık yerde oturan komşumuzun derdine sıkıntısına kulak vermediğimiz için, soframıza buyur etmediğimiz

Bi’Yazar| Kulaklığın Ardındaki Şairler

Edebiyat ve müzik birbirini besleyen iki sanat kolu. Hüznümüzü, kederimizi, sevgimizi, coşkumuzu anlatmanın bu en güzel iki yolu kimi zaman buluşup müzik listemize, kulaklığımızın ucuna geliyor, dillere pelesenk olan şarkılara dönüşüyor. Sabahattin Ali'nin "Mapushane Türküsü" Edip Akbayram'ın; Yahya Kemal'in "Sessiz Gemi'si" Hümeyra'nın sesiyle misafir olmuştur kulaklarımıza çok kez. Bestelenmiş şarkılar diye bir Google araması yaparsanız

Bi’Okur| Günden Kalanlar

Yaşamımız pek de dilediğimiz gibi çıkmadıysa durmadan geriye bakıp kendimizi suçlayarak ne kazanabiliriz ki?Günden Kalanlar- Kazuo Ishiguro Bu aralar yolum enfes kitaplarla kesişiyor. Günden Kalanlar'ı dün bitirdim ama rafa kaldırmaya elim varmıyor bir türlü. Arka kapak yazısında şöyle yazıyor: Bir kitap düşünün ki asıl anlattığı, tek bir satırında dahi geçmeyen duygular, umutlar, hayal kırıklıkları özlemler

Bi’Okur| Dorian Gray’in Portresi

Dorian Gray'in Portresi'ni bu yıl şu zamana kadar okuduğum en etkileyici kitap ilan ediyorum! Hatta sadece bu sıfatı vermekle yetinmiyor bir de üstüne "favori kitaplarım" kütüphanemden güzel bir yer tahsis ediyorum. Kitap, daha önce iki kez filme de uyarlanmış ve Youtube'da radyo tiyatrosu olarak seslendirilmiş videolar da var. Eğer okuduğunuz kitapları ekranda izlemeyi seviyorsanız bir

Bi’Okur| Memleket Hikâyeleri ve Anadolu Üzerine

Memleket Hikâyeleri, Anadolu'ya yöneltilmiş bir ayna. O aynada Anadolu insanının açgözlülüğünü, çıkarcılığını, dedikoduculuğunu, cehaletini, "elalem ne derciliğini", en ahlaklı ve namuslu pozu kesenlerin asıl ahlaksızlar olduğunu gösteriyor bize Refik Halid Karay. Eğer Anadolu dendiğinde, aklınıza tonton dedeler, eli kınalı teyzeler, yardımseverlik, misafirperverlik mefhumları geliyor; burnunuzda ılgıt ılgıt Anadolu kokusu duyuyorsanız Karay'ın hikayeleri keyfinizi kaçırabilir. Memleket

Bi’Okur| Emile Okuma Notlarım I

Emile, J.J Rousseau'nun çocuk yetiştirme ve eğitimle ilgili kült eseri. Öğretmenlerin okuması gereken kitap listelerinde mutlaka kendine yer bulan bu eseri, fakültenin ilk yıllarında Eğitim Psikolojisi dersi hocamız da tavsiye etmişti fakat o zamanlar mesleki anlamda kendimi geliştirmek adına şimdiki kadar istekli değildim. Eser, esasen beş kitaptan oluşuyor. Her bölümde Emile isimli Fransız çocuk özelinde

Bi’Okur| Saatleri Ayarlama Enstitüsü

Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nün hakkını vermek için alt metinlere dikkat ederek, karakter tahlillerini yaparak etkin bir okuma yapmak gerek zira bana kalırsa anlaşılması güç bir eser. Ben Tanpınar'ı okurken biraz zorlanıyorum. Aynı durum Huzur için de geçerliydi. Karakterler sadece kişilikleriyle var olmuyor Tanpınar'ın kaleminde. Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nde; Hayri İrdal'ın, gidişattan memnun olmayan, bir şeyler yapmak isteyen